ZAFER KAPLAN’DAN ZEHİR ZEMBEREK AÇIKLAMA!

Anahtar Partisi Denizli’de Kriz: İl Başkanı Zafer Kaplan Görevden Alındı, Yerine Fatih Aslan Kazancıo Atandı

Anahtar Partisi Denizli’de beklenmedik bir gelişme yaşandı. Kısa süre önce gerçekleştirilen il kongresinde başkan seçilen Zafer Kaplan, Genel Başkan Yavuz Ağıralioğlu’nun kararıyla görevden alındı. Yerine, partinin kurucu yönetim kurulu üyesi Fatih Aslan Kazancıo getirildi. Parti içinde yaşanan bu ani değişim, teşkilatta ve parti tabanında büyük yankı uyandırdı.

Seçimle Geldi, Kısa Sürede Görevden Alındı

Geçtiğimiz günlerde düzenlenen Anahtar Partisi Denizli İl Kongresi, büyük bir rekabet ortamında gerçekleşmişti. Seçimde kurucu başkan Demet Özkan Değirmenci ile yarışan Zafer Kaplan, il başkanı seçilmeyi başarmıştı. Ancak Kaplan’ın görev süresi beklenenden kısa sürdü ve genel merkez kararıyla il başkanlığına Fatih Aslan Kazancıo atandı.

Bugün Anahtar Partisi Denizli İl Başkanlığı’nda konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Zafer Kaplan, görevden alınma sürecine ve parti içinde yaşananlara dair dikkat çeken ifadeler kullandı. Kaplan, partisinin ilkeleriyle çelişen bir yönetim anlayışının benimsendiğini belirterek istifa ettiğini duyurdu.

Zafer Kaplan’ın Açıklaması

“Bizler, Türklüğün sistemli biçimde tasfiye edildiği, milletin sesinin bastırıldığı, adaletin ise iktidar ve muhalefet arasında kaybolduğu bir dönemde; Türk milliyetçilerinin onurlu duruşunu temsil etmek, bu aziz vatanı yeniden ahlak, adalet ve akıl ile buluşturmak için büyük bir inançla Anahtar Parti saflarına katıldık.
Bu bizim için bir tabela değil, bir davaydı. Ve biz bu davaya yalnızca ismimizle değil; ömür verdiğimiz birikimimizle, alın terimizle, inancımızla girdik. Ama çok geçmeden anladık ki, bu partiyi yönetenlerin derdi ne teşkilattır, ne emek, ne de millettir.
Denizli yapılanmasında, arkadaşlarımızla birlikte çok büyük emekler verdik. Lakin “ortak akıl” prensibiyle yürütüleceği ilan edilen bu yapıda; Genel Merkez tarafından atanan kurucu il başkanı ve çevresindeki birkaç kişi, istişareyi yok saymış, karar alma süreçlerini tekeline almıştır.
Zamanla parti içinde milliyetçi duruş hedef alınmış, kadrolarımız sessizce tasfiye edilmiş; Anahtar Parti, göz göre göre siyasal İslamcı bir yapıya bürünmüştür. Bu dönüşüm, tüm teşkilat tarafından açıkça ve acıyla fark edilmiştir.
“Siyasette itibar, itirazdandır” diyenlerin, itiraz eden herkesi susturduğuna; Genel Merkez’e sunulan sayfalarca raporun, dilekçenin, belge ve şikâyetin bilinçli bir şekilde görmezden gelindiğine şahit olduk.
Anladık ki bu partide büyümek istenmemekte, aksine her anlamda gelişimin önüne bilinçli bir şekilde duvar örülmektedir.
Ve nihayetinde; il ve ilçe kongreleriyle demokratik usullerle seçilmiş yönetimlerimiz, antidemokratik, ilkesiz ve haksız bir kararla görevden alınmış, yerlerine ise liyakatsiz isimler atanmıştır.
Bu tabloyla birlikte, uğruna mücadele ettiğimiz tüm değerler artık anlamsızlaşmıştır.
Adını Alparslan’dan, Anadolu’dan, Atatürk’ten aldığı söylenen bu parti; aslında yalnızca bir soyadına yaslanan, biat kültürüne esir olmuş, fikre değil, sadakate göre şekillenen, şahıs merkezli bir yapıya dönüşmüştür.
Halka değil şahıslara, ilkelere değil menfaat ilişkilerine, Türk İslam ülküsüne değil siyasal İslam propagandasına, eyleme değil içi boş söylemlere yönelen bu yapının içinde yer almak, artık bizim için ne anlamlıdır ne de onurludur.
Yavuz Bey’e uyarımdır, Türkiye’nin siyasi ortamında kendisine yer bulmak istiyorsa, teşkilatlardan sorumlu genel başkan yardımcısı dahil liyakatsizleri bir an önce yanından uzaklaştırmalıdır.
Açıkladığımız tüm sebeplerle; siyaseti çıkarın değil milletin hizmetine adayan, şöhretin değil ahlakın peşinden giden, eğilmeden yürümeyi şeref bilen bizler; Anahtar Parti’deki tüm görevlerimizden ve üyeliklerimizden, onurumuzla, gururumuzla ve tertemiz vicdanlarımızla istifa ediyoruz.
Çünkü biz; biat ederek değil, dik durarak yürümeyi seçiyoruz. Söylemle değil, eylemle var olmayı benimsiyoruz. Ve biz, bu milletin adını sadece nutuklarda değil; çilesinde, sofrasında, sokağında yaşayan insanlarız. Türk milletinin değerlerini çıkar masalarına koyanların değil, o değerler uğruna ter döken, bedel ödeyen, baş eğmeyenlerin safındayız.
Bu süreçte sözümüzü söz bilen, derdimizi dert bilen; bizimle yol yürüyen, gecesini gündüzüne katıp omuz veren tüm kıymetli dava arkadaşlarımıza en içten şükranlarımı sunuyorum. İyi ki varsınız.
Bugün burada bir ayrılık değil, bir duruş ilan ediyoruz.
Bu duruş; şahıslara değil milletin istikametine, makama değil ahlaka, menfaate değil mücadeleye bağlıdır.
Bundan sonra da aynı inanç ve kararlılıkla, aynı değerleri savunmaya; nerede adalet varsa onun yanında, nerede haksızlık varsa onun karşısında olmaya devam edeceğiz.
“Yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişirsen hem yolunu kaybedersin hem dostunu…”
Seçimle gelen seçimle gider sözünü de Ankara’ya hatırlatıyorum. Bu durumu kamuoyunun vicdanına arz ederiz.”

Kaplan, açıklamasında partiden yaklaşık 200 kişinin kendisiyle birlikte istifa edeceğini de dile getirdi.